Bu bağlamda, kısa süreliğine iskan edilmiş bir alanda yapılan araştırmalar, arkeolojik kayıtların stratigrafik olarak karışması riskini azaltarak, sınırlı ölçekte de olsa Neolitikleşme aşamasına dair kronolojik olarak kontrollü bir bakış kazandırmalıdır. Bundan yola çıkarak Güneydoğu Anadolu'daki EPPNB'nin insan-doğa etkileşimleri yönünü tanımlamak için 2022 yılında Harbetsuvan Tepesi'nde kazılara yeniden başladık (Resim 3). Proje, arkeolojik saha çalışmaları ve analizlerin yanı sıra son jeofizik araştırma stratejilerinin kullanılmasıyla öne çıkmaktadır. Sonuçları, komşu bölgelerde yer alan kendi araştırmalarımızda geliştirdiğimiz bir bakış açısıyla yorumlamayı amaçlıyoruz.
2022 yılında Şanlıurfa Neolitik Çağ Araştırmaları Projesi- Taş Tepeler kapsamında Harbetsuvan yerleşmesinde başlayan yeni çalışmalar, Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi, Tokyo Üniversitesi ve Chiba Teknoloji Enstitüsü’nün işbirliğinde sürdürülmektedir.
Yeni başlayan çalışmalarda, 5,3 m × 5,0 m boyutlarında merkezinde bir çift dikilitaş ve duvarlarda özenli iç payandaları bulunan dörtgen yapı da dahil olmak üzere mimari yapıların arkeolojik bağlamlarını detaylandırmak için önceki açmaların temizlenmesine odaklanılmıştır (Resim 6 ve 7). Stratigrafik incelememiz, alanda tek bir dönem (PPNB) görülmesine rağmen, yapıların mimari düzende tekrarlanan değişikliklerin olduğunu göstermektedir (Resim 8). Yapılarla ilişkili arkeolojik malzemelerin arasında çok sayıda yontmataş alet, öğütme taşı, kemik alet ve kişisel süs eşyası bulunmaktadır. Bunların birçoğunun yapımında yerel olmayan, yerleşmeden uzakta üretilmiş veya takas edilmiş hammaddeler (obsidiyen, bazalt ve yeşim taşı) kullanılmıştır. İşlenmiş olmayan buluntular arasında hayvan kalıntıların ufak parçaları da bulunmaktadır. İlginç bir şekilde, tüm bu bulgular, ortaya çıkarılan yapıların kült faaliyetleri gibi spesifik bir amaca hizmet etmelerinden ziyade ev niteliğine sahip olduklarına işaret etmektedir.
Proje, höyük ve yakın çevresinde yoğun bir yüzey araştırmasını da içermektedir. 2022'deki çalışma esnasında yüzeyde işlenmiş çakmaktaşı sayısının çok fazla olduğu görüldü ve adının “harap olmuş çakmaktaşı tepesi” anlamına gelmesinin ne kadar isabetli olduğu da anlaşılmıştır. Yontmataş buluntular PPNB'den daha erken dönemlere ait az sayıda buluntu da içermektedir.